İş Dünyasında Kastamonulular
91 yaşındaki tıp adamı, Kastamonu' ya maddi-manevi desteğini sürdürüyor.
Türkiye'de ilk özel hastanenin temellerini atarak Türk tıbbına hizmet eden Osmanoğlu Hastanesi Kurucusu Dr.Salih Osmanoğlu,bugün 91 yaşında olmasına rağmen sahip olduğu hastanedeki hizmetlerine devam ediyor.Dr.Osmanoğlu, zorlu çocukluk yıllarını geçirdiği Kastamonu'ya da maddi manevi desteğine devam ediyor.
Babasının genç yaşta ölümü ile çocukluk yıllarını sıkıntı ile geçiren, eğitimini de yine zor şartlarda tamamlayarak doktor olma başarısını gösteren Osmanoğlu Hastanesi Kurucusu Dr. Salih Osmanoğlu, özel hastanecilik alanında Türkiye'de birçok ilke imza attı. Bugün 91 yaşında olmasına rağmen hastanedeki hastanedeki hizmetlerine devam eden Dr. Osmanoğlu, memleketi Kastamonu'nun en başarılı öğrencilerinden biri olduğunu dile getiren Dr. Osmanoğlu, Ben beş yaşındayken babamın kereste ticaretini Samsun'a taşımasıyla 1927 yılında İnebolu'dan çıktım. 10 sene orada kaldık. İlk ve ortaokulu Samsun'da bitirdim. O dönemde iki dayım ve babam altışar ay ara ile veremden vefat ettiler. O zamanlar verem birine bulaştığı zaman bütün aileyi götürebiliyordu. Ben daha 13-14 yaşlarındayken etraftaki herkes babamın ve dayılarımın vefatından sonra sıranın bana geldiğini düşünüyordu.Çünkü babam daha 45 ve dayılarım da 35-40 yaşlarındaydı, Çok gençtiler yani. Geçirdiğimiz bu kötü zamanlardan sonra maddi olarak bir yıkım yaşadık ve İnebolu'ya geri döndük şekline konuştu. İnebolu'ya döndükten sonra Leyli Meccani imtihanlarına girdiğini ve imtihanı Kastamonu'dan sadece kendisinin kazandığını kaydeden Dr. Osmanoğlu, Üç sene Leyli Meccani'de okudum. Çok çalışkan bir öğrenciydim. O üç sene boyunca yaz aylarında hep İnebolu Halkevi kütüphanesinde ve bilardo salonunda çalıştım hiç boş durmadım. Matematiğim ben lise birinci sınıftayken lise son sınıfta okuyan öğrencilerden daha iyiydi. Zaten bu şekilde kazanabilmiştim okulu. 1940 yılında Leyli Meccani'yi bitirterek tahsilimi tamamladım. Çevredeki çocuklara ders veriyordum. Hiç unutmam bir öğrencim vardı sadece beş ders vermeme rağmen çocuk daha sonra bakan olmuştu. Matematiğim gerçekten çok iyiydi fakat matematikteki o başarım ile mühendis olacağıma tıbbiye beni kabul ettiği için bir daha imtihana girerek aileme külfet olmaktan kaçındım ve tıbbiyeye girdim. İstanbul'da okurken İnebolu'ya yılda sadece bir hafta gidebildim hep çalışıyordum onun dışında. Hem çalışarak, hem okuyarak, hiç sene kaybetmeden 1946 yılında da tıp fakültesini bitirdim. Askerlik ve zorunlu hekimlik hizmetimi Anadolu'da tamamladıktan sonra İstanbul'a dönerek Haseki Eğitim Hastanesi'nde 1953 ve 1956 yılları arasında İç Hastalıkları ihtisasımı tamamladım. 1965 yılına kadar bu klinikte uzun yıllar Başasistanlık yaptım ve o sene oradaki görevimden ayrıldım diyerek, o yıllardaki zorlu mücadelesini anlattı.
1974'te Aksaray Vatan Hastanesini kurduk
1956 yılında kurduğu Laleli Teşhis Kliniği'ni 1966 yılında 30 yataklı özel bir hastane haline getirdiğini kaydeden Dr. Salih Osmanoğlu, "Laleli Teşhis Kliniği ile Türkiye'nin ilk özel hastanesinin de temellerini atmış oldum." 1981 yılında, Laleli Teşhis Kliniğinin hastane kısmını kapatarak, poliklinik kısmını Kızılay derneğine hibe ettim. 1972 yılında 18 hekim arkadaşım ile beraber temelini attığımız Aksaray Vatan Hastanesi'ni 1974 yılında Türkiye'nin ilk ve en büyük özel hastanesi olarak hizmete sunduk.O yıllarda Avrupa'da 100 yataktan büyük hastane yoktu. Önce bizde 100 yataklı olsun dedik hastane de altı katlı olacaktı. Ama yaptığım bu yatırım için iki kat daha izin verildi ve sekiz katlı 200 yataklı bir hastane ortaya çıktı Hastanenin bugün yüzde 75'i bizim geri kalan yüzde 25'i de orayı işleten Azmi Ofluoğlu'nundur. Şişli'deki bu Osmanoğlu Hastanemizi de 1981'de açtık dedi.
Yüzlerce öğrenciye burs
Hayatı boyunca yardım ve memleket geliştirme vakıflarında, maddi ve manevi en aktif üye olarak çalıştığını ve çalışmalarına devam ettiğini belirten Dr. Salih Osmanoğlu, İnebolulu olmasından kaynaklanan aşk ile İnebolu Sağlık ve Eğitim Vakfı'nı kurduklarını açıkladı. Geçmişten günümüze yüzlerce öğrenciye burs verdiklerini açıklayan Dr. Osmanoğlu, bu vakıf ile İnebolu'ya 10-15 civarında bina yaptıklarını ve talebeleri okuttuklarını dile getirdi. Bunun yanında 35 ile 50 öğrenciye burs verdiklerini ileten Dr. Salih Osmanoğlu, burs için fakirlik ya da zenginlik farklarına bakmadıklarını, öğrencinin başarılı olmasını dikkate aldıklarını söyledi. Bunun yanında hastanelere tıbbi makine veya ambulans desteği de verdiklerini kaydeden Dr. Osmanoğlu. Annemin ailesinden kalma beş katlı eski eser tarzında bir ev var. Orayı Kültür Evi haline getirdik. Bu evde Atatürk'ün görülmemiş fotoğrafları, İnebolu'nun havadan görünümleri, o zamanki öğrencilerin ve hocalarının fotoğrafları yer alıyor. Değerli bir edebiyat öğretmeni bizlere 5 bin kitaptan oluşan bir kütüphane ile İstanbul'da bir evini armağan etti. Biz de onun adına İnebolu'da kız öğrenci yurtları inşa ettik. Bizlere verdiği 5 bin kitabı da kültür evimize yerleştirdik. Çok geniş bir bilgi ve kültür bölümümüz olmuş oldu? dedi.
Ayrıca İnebolu'da 40 yataklı bir huzurevi yaptırdıklarına değinen Dr. Osmanoğlu, Çok düzenli ve yaşlı insanlarımızın rahatlıkla kalabileceği bir yer haline getirdik bu huzurevini. Her odada tuvalet ve televizyonları var. Denizin kıyısında yüksekte bir yerde ve sol tarafı tamamen ormanlık, insanın içini açıyor. Türkiye'de lükslük ve güzellik bakımından beşinci sırada yer alıyor. 35 çalışanı bulunuyor. Bu huzurevinin 700 bin TL bütçesi var, aya bölersek yaklaşık olarak 50 bin TL. İnebolu kasabasına fayda sağlıyor, bacasız bir fabrika gibi çalışıyor diye konuştu.
İnebolu ve çevresinde yapılan tarımın gelişmesi ve çiftçilerin kalkınmasına yardım edebilme amaçlı bir reçel fabrikası inşa ettiklerini dile getiren Dr. Osmanoğlu, Benim buradaki asıl amaçlarımdan biri çiftçimize meyvesini toplatarak onu fabrikada işlemesiydi. Çünkü bazen çiftçilerimiz meyvelerini satamadıkları için toplanmıyor ve çürüyor. İkinci amacım ise çiftçimize ikinci bir istihdam kapısı açmaktı ifadesini kullandı.
Kurucumuz Dr.Salih Osmanoğlu Kurmuş olduğu vakıf aracılığı ile yapmış olduğu bu hizmetlerden dolayı TBMM 2008 üstün Hizmet Ödülüne layık görülmüştür. Bu ödül 10 Temmuz 2008 Perşembe günü mecliste yapılan ödül töreninde TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan tarafından takdim edilmiştir.